26 Temmuz 2013 Cuma

POLONYA SİNEMASI



 
 
AZ BİLİNEN SİNEMALAR (III) POLONYA SİNEMASI


Polonya sineması da Filmsiteleri nde ! Full ve Hd olarak izle

Orta Avrupa’nın bu küçük ülkesinin büyük sinemasının tarihi, 1899’da, Polonya henüz Rus İmparatorluğunun bir parçası iken, Lódz kentinde ilk sinema salonunun açılmasıyla başlar. Aslına bakılırsa Varşova’da kısa belgeseller çekmiş olan Kazimierz Prószynski, “pleograph” adını verdiği kamerasının patentini Lumière Kardeşler’den de önce almıştır. Ülkenin diğer bir öncü sinemacısı da Lumière firmasında çalışan ilk film yapımcılardan, 1897’den itibaren Rus çarlarının resmi sinemacılığını yapan Boleslaw Matuszewski’dir. Polonya’da sinema endüstrisinin kuruluş tarihi ise Antoni Fertner’in çekmiş olduğu ilk kurmaca filmin vizyona girdiği 22 Kasım 1908 olarak kabul edilir. Birinci Dünya Savaşının başladığı yıllarda Polonya sineması bir yandan önemli edebiyat uyarlamaları, diğer yandan da farklı sinemasal denemelerle büyük bir gelişme kaydetmiştir. 1910’da Wladyslaw Starewicz sinema tarihini ilk animasyonlarında birini çeker ve Piekna Lukanida (Güzel Lukanida) filminde ilk kez stop motion tekniğini kullanır. İlhamını Polonya’nın grafik sanat geleneklerinden alan Polonya animasyon sineması, ileriki yıllarda büyük gelişme kaydedecek ve Jan Lenica ile Zbigniew Rybczynski (Oscar, 1983) gibi önemli sanatçılar yetiştirecektir. Savaş sırasında Polonya Sineması ülke sınırlarının dışına da taşar. Varşova ve Vilna’da çekilen filmler Almanca ara yazılarıyla Berlin’de gösterime girer, Almanya’da ün kazanan genç bir oyuncu, Pola Negri, önce Avrupa’da sonra da Amerika’da sessiz filmin ilk süperstarlarından biri olur.

Özgürlüğünü yeni kazanmış bir ulusun parasal ve toplumsal sorunlarla uğraştığı iki dünya savaşı arasındaki dönemde Polonya’da çoğu düşük bütçeli az sayıda film çekilir. Bu dönemin en dikkate değer filmlerinin Joseph Green'in Yidl mitn Fidl (1937) ve Michal Waszynski'nin Der Dibuk (1937) gibi, soykırım öncesi Avrupa Yahudilerinin enerjisini ve yaşam sevgisini yakalayan Yidiş kökenli filmler olması tarihsel bir kara mizah örneğidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder